Hepinize bir kez daha merhaba! Koca bir dönemin geçişi, içinde bulunurken yavaş yavaş geçtiğini hissederek adeta bir solukta bitti... Bu dersi -COMD 357- almaya başladığımızda aklımızda nasıl bir blog yapacağımız dahi yoktu, ancak kısa zaman içinde ikimizin de ortak ilgi alanı müziğin mutfağı stüdyolara yönelmeyi uygun gördük. Ne yalan söyleyelim aklımızdaki diğer fikirlere nazaran daha verimli ve de yararlı bir seçim yapmış olduğumuzu son gönderimizi atarken bir kez daha fark ettik. Belki Multimedia Journalism dersi için son kez bir yazı yazıyoruz. Ama bu demek değil ki blog'umuz dönemin ve dersin bitmesiyle tozlu raflara kaldırılacak... Hayır, elimizden geldiğince düzenli bir düzensizlikte blog'umuza gönderiler girmeye devam edeceğiz. Bizi bu süreç içerisinde takip eden herkese, stüdyolarında bizi ağırlayan stüdyo sahiplerine, böyle bir yola girmemize önayak olan Müge Hoca'mıza ve fotoğraflara bakış açımızı değiştiren Ümit Bektaş'a teşekkürü bir borç biliriz. Hepiniz kendinize iyi bakın ve daha da önemlisi müziksiz kalmayın, müzik yapın!
0 Comments
Öncelikle tüm okurlarımıza yeni ve güzel bir yıl olması dileğiyle bu gönderimize başlamak istedik. Yeni yılın ilk gönderisi nasıl olsun diye aramızda beyin fırtınası yapıyorduk... Aklımıza yıllardır bu piyasanın, Ankara'daki müzik sektörü ve stüdyoları, yerlisi durumundaki Eren'le konuşmak, daha doğrusu bu piyasayı bir de Eren'den dinlemek geldi. Hürriyet Genç Nota 2012 Müzik Yarışması ve Atlantis AVM'nin düzenlediği 1. Liselerarası Müzik Yarışması gibi müsabaklarda görev almış Eren'in bir asrı aşkın süredir içinde bulunduğu ortamın tarihsel unsurlarını ve değişimlerini kendi bakış açısından anlatışını aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz. Videoda kullanılan şarkılar sırasıyla aşağıdaki gibidir ve yazarlarımız hiçbir şarkıda hak iddia etmemektedir:
Galt MacDermot - Ripped Open by Metal Explosion Madvillain projesi altında Madlib - Money Folder (Enstrümantal) Metal Fingers adı altında MF DOOM - Datura Stramonium Satyricon - Mother North Galt MacDermot - Coffee Cold Öncelikle iyi akşamlar! Yine yılın bizce en keyifli zamanı geldi. Tahmin etmek çok da zor olmamıştır herhalde... Ankara'nın gelinliğine bürünmesinden bahsediyoruz! Soğuk havanın yerini en güzel doğa olayı kara bırakmasından. Havalar hâlen soğukken içinizi ısıtacak bir gönderiyle karşınıza çıkalım dedik. Bunun içinde, müzikle ilgilendiğini bildiğimiz dostlarımızdan yardım alarak ufak çaplı bir anket oluşturduk. Siz okurlarımız için hazırladığımız bu araştırmayı yirmi sekiz katılımcıyla yapıp onlara dört soru sorduk. Sorularımızı ve katılımcıların verdikleri cevapları aşağıda bulabilirsiniz. İyi okumalar! 1) Blogumuzu okumadan önce gönderilerimizdeki stüdyolardan kaçından haberdardınız? Katılımcılarımızdan ikisi blogumuzu okumadan önce gönderilerimizdeki stüdyoların tamamından haberdarken, on üç tanesi sadece ikisinden, yedi tanesi birinden, altı tanesi ise hiçbirinden haberdar değilmiş. Bu sonuçlardan blogumuzun amacına ulaştığını ve Ankara'daki müzisyenlere rehber olduğunu açıkça görebiliyoruz. Ne mutlu bize!
Bu araştırmamızdan çıkarabileceğimiz sonuç çok da zor değil bizce. Sanat ortaya koymak için her şeyi göze alan bu insanlar, dur durak bilmiyorlar... Bunun yanı sıra da gerek maddi gerekse manevi bazı bedelleri ödemeye hazırlar. Böyle devam etmesi de bizim temennilerimiz arasında. Bu gönderimizi noktalarken, araştırmamızdaki sorulara cevap veren müzisyen ahbaplarımıza ve bu sonuçları görselleştirmemiz hususunda işimizi büyük ölçüde kolaylaştıran infogram sitesine ne kadar teşekkür etsek az. Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere, keyifli günler.
Fotoğraf arkiv.com.tr sitesinden alınmıştır.
Fırat D. Müftüoğlu 'nun Jack's Radd isimli projesinden bir parça için:
Oğuz Yazıcı'nın Sezar'ın Taş Kalbi isimli projesinden bir parça için:
Stüdyoya girdiniz, herkes ne çalacağını biliyor. Gruptaki her üye tatlı bir telaş içerisinde, bir an önce müzikal atmosfere girmek gerek... Fakat öncesinde tamamlanması gereken hazırlıklar çalışmanızı biraz geciktiriyor. Provaların da verimsiz ve hatta sinir bozucu geçmesini engellemek adına bu hazırlıklar aslında altın değerinde. Çok deneysel takılmak istemediğiniz sürece, aşağı yukarı her müzik türünü icra eden müzisyenlerin yapması gereken şeyler de bunlar tabii. Biz de oturduk sizler için kendi başına zorlu bir parkur olan bu ön hazırlıkların genel bir listesini yaptık. Artık unuttuğunuz adımları açar açar hatırlarsınız belki diye. 1) Akortlarınızı YapınBildiğiniz gibi neredeyse her enstrüman akorda ihtiyaç duyar. Seslerin uyumlu duyulabilmesi için de her enstrümanın akort sisteminin aynı olması gerekiyor. Bu nedenle, yeni şeyler denemek isteyen arkadaşların dışında kalan müzisyenlerin bu aşamayı atlaması müzikal bir felaketle sonuçlanabilir. Bu süreç aslında çok zaman almıyor. Kulağınıza güvenmiyor veya hızlı ve garantici olmak istiyorsanız, bu işlem için akort aleti kullanma gibi bir seçeneğiniz de var. Yani bizce en kısa ve en net adım olan akort kısmını atlamayın. Gitar akordunun önemini anlatan videoya da buradan ulaşılabilir.
|
YazarlarEren |